top of page

Uyum Sorunları ve
Yaşam Geçişleri

Hayat sürekli değişir. Bazen bu değişim planladığımız gibidir, bazen de bizi hazırlıksız yakalar. Taşınmak, evlenmek, boşanmak, ebeveyn olmak, iş değiştirmek, mezuniyet, emeklilik, hastalık ya da bir yakınını kaybetmek gibi dönemler, ne kadar “doğal” görünürse görünsün, duygusal olarak büyük dalgalanmalara yol açabilir.

Bu dönemlerde yaşanan huzursuzluk, kaygı, öfke, kararsızlık veya boşluk hissi, aslında zihnin yeni duruma uyum sağlamaya çalıştığının bir göstergesidir.

Kimi zaman kişi, artık eskisi gibi hissetmediğini fark eder; çünkü bir dönemi kapatmış, ama yenisine henüz adım atamamıştır.

Terapide amaç, bu geçişleri “sorun” olarak değil, dönüşüm alanı olarak ele almaktır.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), değişim sürecinde ortaya çıkan olumsuz düşünce ve inançları fark edip yeniden yapılandırmaya yardımcı olur.
Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) ise kontrol edilemeyen durumlar karşısında esneklik kazanmayı, duygulara alan açarak kişinin değerleri doğrultusunda adım atmasını destekler.

Değişim rahatsız edici olabilir, ama aynı zamanda büyümenin kapısıdır.
Uyum sağlamak, geçmişi geride bırakmak değil; geçmişle birlikte yeniden şekillenmektir.

Uyum sorunları genellikle görünmeyen yas süreçleriyle birlikte ilerler. Bu nedenle terapi, yalnızca baş etme becerilerini değil, değişimi anlamlandırma kapasitesini de güçlendirir.

bottom of page