Travma ve Travma Sonrası
Stres Bozukluğu (TSSB)

Hayat bazen, insanın anlamlandırma kapasitesini aşan olaylarla sarsılır.
Bir kaza, ani bir kayıp, çocuklukta yaşanan ihmal ya da şiddet, ilişkisel kırılmalar, doğal afetler… O an geçip gitse de beden ve zihin “tehlike sona erdi” mesajını alamaz.
Bu durumda kişi kendini sürekli tetikte, huzursuz ya da geçmişte yaşanan olayı defalarca yeniden yaşıyormuş gibi hissedebilir.

​

Travma, yalnızca yaşanan olay değil; o olayın kişi üzerinde bıraktığı duygusal izdir.
Kimi için kabuslar, uykusuzluk, kalp çarpıntısı ya da ani korkularla; kimi içinse duygusal donukluk, boşluk hissi veya yaşamdan kopma haliyle kendini gösterebilir.

Terapide amaç, travmayı “unutmak” değil, ona yeni bir anlam kazandırmak ve kişinin hikayesinde o anı sağaltıcı bir yere taşımaktır.

Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), travma sonrası gelişen olumsuz inançları fark etmeye ve yeniden yapılandırmaya odaklanırken;
Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT), acı verici duygularla savaşmak yerine onlara yer açmayı, kişinin kontrol edemediklerini kabul edip, değerleri doğrultusunda yeniden eyleme geçmesini destekler.

​

Travma geçmişte yaşanmış olabilir; ama iyileşme bugünde mümkündür.
Ve her iyileşme, kendine yeniden güvenmeyi öğrenmekle başlar

​

Travma çalışmaları; çocukluk travmaları, ilişkisel travmalar, duygusal ihmal, kazalar, ameliyat sonrası stres ve ani kayıplar gibi geniş bir yelpazede ele alınır.