İlişkiler, insan olmanın merkezinde yer alır. Sevilmek, anlaşılmak, değer görmek ve güvende hissetmek hepimizin en temel ihtiyaçlarından biridir. Ancak geçmiş yaşantılar, bağlanma biçimleri, iletişim hataları veya bastırılmış duygular, bu doğal akışı zorlaştırabilir.

​

İlişkisel zorluklar yalnızca romantik ilişkilerde değil; aile, arkadaşlık veya iş ilişkilerinde de ortaya çıkabilir. Kimi zaman “hep aynı döngülere düşüyorum” hissi, kimi zaman da duygusal uzaklık, anlaşılmama ya da aşırı kaygı şeklinde kendini gösterir.

Bazı insanlar ilişkilerde fazla verir, sınır koymakta zorlanır; bazıları ise yakınlık arttığında geri çekilir çünkü geçmişte yakınlık, acı ile eşleşmiştir.

​

Terapide amaç, yalnızca ilişkiyi “düzeltmek” değil; kişinin ilişki kurma biçimini anlamaktır.
Bilişsel Davranışçı Terapi (BDT), ilişkilerdeki otomatik düşünce kalıplarını fark etmeyi ve daha işlevsel düşünce biçimleri geliştirmeyi sağlar.
Kabul ve Kararlılık Terapisi (ACT) ise kişinin kendi duygularına alan açarak, ilişkilerde değerleri doğrultusunda davranabilme becerisini güçlendirir.

Gerçek iyileşme, karşımızdakini değiştirmekle değil; kendi içsel süreçlerimizi tanımakla başlar.
İlişkilerde farkındalık arttıkça, bağlar daha gerçek ve güvenli hale gelir.

​

İlişkisel zorluklar; güven problemleri, iletişim çatışmaları, kıskançlık, duygusal uzaklık, geçmiş travmalar veya bağlanma stillerinden kaynaklanabilir.